HABER .7 .COM son dakika haberleri

20 Ağu 2009

ORUÇLA İLGİLİ BİLGİLER


Oruç nedir?: Güneşin doğmasından batışına kadar, Allahu Teâla’ya ibadet niyetiyle, hiç bir şey yememek, içmemek, cinsi mübâşerette bulunmamak ve orucu bozan diğer şeylerden uzak durmaktır.

Ramazan orucu: İslâm’ın şartlarından biridir. Allah Resûlü (S.A.V.) şöyle buyurmuştur, “İslam beş şey üzerine bina olunmuştur. Bunlar, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun Resûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan Orucunu tutmak, Beyt’i (kâbeyi) haccetmektir” (Buhari, Müslim).
Sahur: Allah Rasulü (S.A.V.) “Bizimle ehli Kitabın orucu arasındaki fark Sahur yemeğidir” (Müslim) ve “Bereket üç şeydedir. Cemâat, tirid ve sahur” buyurmuştur (Sahihtir, Taberâni/Mu’cemu’l-Kebir)

Oruç kimlere farzdır?
1*Oruç; akil, baliğ, mükîm olan ve gücü yeten her müslümana farzdır.
2*Kafir’e oruç farz olmadığı gibi müslüman olunca da kaza etmesi gerekmez.
3*Baliğ olmamış çocuğa oruç farz değildir. Ancak alışması için oruç tutması tavsiye edilir.
4*Deliye oruç farz değildir. Çünkü ona mükellefiyet yoktur. Yetişkin de olsa bunun için fidye verip yemek yedirmesi gerekmez.
5*Hayatı kavrama ehliyetine sahip olmayan akıl hastasına, unutkanlığa mübtelâ olmuş çok yaşlı ihtiyarlara da oruç farz değildir.
6*Hasta olan bir kimse, iyileştiğinde orucunu kaza eder.
7* Müzmin bir hastalık yüzünden oruç tutamayan kimse, çok yaşlı hastalığı hiç iyi olmayan bir hasta gibidir. Bunlar her gün bir fakire yemek yedirirler.
8*Hâmile ve emzikli kadınlar; hâmileliklerinden, çocuğu emzirememekten veya çocuğun sağlığından korkarlarsa, oruç tutmayıp sonradan kaza derler.
8*Hayızlı ve nifaslı olan kadınlar, bu esnada oruç tutmayıp daha sonra kaza ederler.
9*Suda boğulma ve ateşte yanma tehlikesinde bulunan birini kurtarmak için, gerekirse oruç bozularak bunlar kurtarılır. Bu durumda da oruç kaza edilir.

10*Yolcu dilerse oruç tutar, dilemezse tutmaz. Bu yolculuk ister umre gibi bir defalık olsun, isterse nakliyecilik gibi devamlı olsun, kendi beldelerinde bulunmadıkça oruç tutmayabilirler. Daha sonra, tutmadıkları gün sayısınca orucu kaza ederler.

12 Ağu 2009

4 MUM HİKAYE

Dört Mum

Dört mum yavaşca yanıyordu.
Ortam çok yumuşaktı ve konuştukları duyuluyordu.

İlki söyledi:
‘’ ben barışım!"
Artık kimse benim yanık kalmamı sağlamıyor sanıyorum söneceğim. "
Alevi hızla azaldı ve bütünüyle söndü.

İkincisi söyledi:
‘’ ben inancım!"
neredeyse herkez benim artık gerekli olmadığımı düşünüyor
o nedenle daha fazla yanık kalmama hiç gerek yok’’
Konuşmayı bitirdiği zaman bir rüzgar hafifçe esti ve onu söndürdü.

Üzgünce üçüncü mum sırası gelince konuştu:
” ben sevgiyim!"
yanık kalmak için artık gücüm kalmadı. İnsanlar beni bir kenara bıraktı ve önemimi anlamadı. Kendilerine en yakın olanları bile sevmeyi unuttular "
Ve hiç zaman yitirmeden söndü.

Ansızın...
Bir çocuk odaya girer ve üç mumun yanmadığını görür
”neden yanmıyorsunuz sizin sonuna kadar yanmanız gerekir "
Bunu söyleyerek çocuk ağlamaya başlar.

Ardından dördüncü mum söyler:
”korkma ben hala yanıkken diğer mumları yeniden yakabiliriz

"ben umudum!’’

Umudun alevi yaşamınızdan asla sönmemesi dileğiyle..
ALINTIDR

YEŞİL ELBİSE

YEŞİL ELBİSE

Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu.
-Gel seni camiye götüreyim,dedim.Bugün Cuma biliyorsun.
-Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun,dedi
-Biliyorum ama,sebebini gerçekten merak ediyorum.
-Ne bileyim olmuyor işte,dedi.Hem pantolonumun ütüsü bozulup,dizleri çıkar diye endişe ediyorum.
Gayri ihtiyari gülmeye başladım.
-Herhalde şaka yapıyorsun,dedim.Bunun için cami terkedilir mi?
-Ciddi söylüyorum,dedi.Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin.
Gerçekten öyleydi.Giydiği birbirinden güzel elbiseleri mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı.
-Peki,dedim.Hayatında hiç camiye gitmedin mi?
-Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim,dedi.Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum.Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum.
Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti.Daha sonra el sıkışıp ayrıldık.
Onunla konuşmamızdan 2 ay sonra,kendisinin camide olduğunu söylediler.Hemen gittim.Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve üzerinde yine yeşiller vardı.
Yavaşca yanına yaklaştım ve kısık bir sesle:
-Hani,dedim.Camiye gelmeyecektin?

Hiç sesini çıkarmadı.Çünkü musalla taşının üzerinde,yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu.
ALINTIDIR